Sıkça Sorulan Sorular

Sıvılar sıkıştırılamaz kabul edilirken, hava sıkıştırılabilir bir akışkandır. Hidrolik ve pnömatik sistemler endüstri süreçlerinde ve otomasyon uygulamalarında yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.
Pnömatik sistemler, hava veya gaz basıncını kullanarak mekanik hareketler gerçekleştirir. Temel çalışma prensibi, hava veya gazın basıncını kullanarak bir silindir içerisinde bir piston hareket ettirmektir. Bu hareket, silindir içerisinde bir pistonu ileri veya geri hareket ettirerek bir kuvvet oluşmasına neden olur.
İlk buhar kazanlarının ortaya çıkmasıyla birlikte elektrikten hidrolikten çok önce pnömatik bilimi ortaya çıkmıştır. Makineler hidroliğe göre daha düşük basınçlarda çalışırlar. Hidrolikte 1000 bar gibi değerlere bile çıkılabilirken pnömatikte standart çalışma basınçları 3 barla 12 bar arasındadır.
Hidrolik sistem, petrol yağları, sentetik yağlar ve su gibi basınçlı sıvılar kullanır. Pnömatik bir sistem söz konusu olduğunda, sıkıştırılmış gazlar veya hava kullanır. Hidrolik ve pnömatik sistem arasındaki temel fark budur .
Hidrolik sistemde iç içe iki silindirin, hava ve sıvı sızdırmadan hidrolik sıvısı ile hareket ettirilmesidir. Geniş bir pompa yardımı ile dar yapılı hidrolik silindirleri tonlarca ağırlığı itebilecek şekilde güç sağlamaktadır.
Hidrolik sistem elektrik motorunun tahrik ettiği hidrolik pompa ile akışkanın belirli basınçta ve debide basıldığı ve bu hidrolik enerji ile doğrusal, dairesel ve açısal hareketin üretildiği sistemlerdir.
Hidrolik sistemler aşağıdaki basınç aralıkları kullanılarak sınıflandırılabilir: Düşük basınç: 70 ÷ 110 bar'a (1500 PSI) kadar. Orta ila yüksek basınç: 210 ÷ 245 (3000-5000 PSI) Yüksek ila maksimum basınç: 420 bar ve üzeri (6000 PSI)
Manometre, gaz veya sıvı akışkanların basıncını ölçmek için kullanılan alettir. "U" şeklindeki bir borudan meydana gelir. Boru içinde bulunan sıvı, akışkan tarafından, uygulanan basınca bağlı olarak seviye değiştirir. İki koldaki seviye farkı önceden hazırlanan ölçekli bir cetvelde ölçülerek basınç bulunur.
Valflerin kumandası elektriksel, mekanik, basınçla ve insan gücüyle kullanılabilir. Valfler üzerindeki P; basınç hattını, A,B,C: iş hattı ya da çalışma hatlarını, R,S,T: depo dönüş hatlarını, X, Y, Z: uyarı (pilot) hattını son olarak da L: sızıntı hattını gösterirler.
Basınç arttıkça debi düşer.
Özellikle sürgülü yön kontrol valflerinde, basınç hattını bir valften başka bir valfe taşımak için “carry over” (taşımak/iletmek) rakorları kullanılmaktadır.
Valfler,hidrolik sistemlerdeki sıvının basıncını, yönünü ve debisini kontrol eder. Hidrolik sistemlerde akışkanın basıncını ayarlamak, yolunu açıp kapamak, yönünü kontrol etmek için kullanılan devre elemanlarıdır. Hidrolik sisteme gönderilen basınç oranı valfler yardımı ile ayarlanır.
Seleniod valf, elektriksel sinyal aracılığı ile açılıp kapanabilen akışkanların kontrol edilmesinde görev alan vanaların genel ismidir. Bu nedenle selenoid vana ismi ile de bilinmektedir. Selenoid valfler araçta su, yağ, hava karışımı, buhar gibi yapıların tamamında kullanılmaktadır.
Bir kompresör ya da vakum pompası tarafından üretilen ya da bir kapta depolanmış olan basınçlı havanın akışını başlatma-durdurma, yön kontrolü ve basınç kontrolünü sağlayan devre elemanlarına valf denir. Valfler; 1) Akış Kontrol Valfleri 2) Basınç Kontrol Valfleri 3) Yön Kontrol Valfleri olmak üzere üç çeşittir.
Endüstride kullanılan başlıca iki tip hidrolik silindir yapısı vardır: rot ve kaynaklı gövde silindirleri. Bunun ötesinde, diğer geniş silindir tasarımı türleri şunları içerir: teleskopik, pistonlu, diferansiyel, yeniden fazlama ve tek ve çift etkili hidrolik silindirler.
Tek Etkili: Bu tip silindirler yalnızca tek yönde kuvvet geliştirirler. Basınçlı akışkana yalnızca tek yönde izin verirler ve silindirin bir ucundan yük kaldırılır. Piston dış bir kuvvetle, yay ya da yerçekim etkisiyle yuvasına geri döner.
Çift Etkili Silindirler: Akışkanın piston başına her iki yönden etki ettiği silindir türüdür. Silindirin iki yöndeki hareketi akışkan tarafından sağlanır. Bu tür silindirler hem ileri giderken hem de geri gelirken iş yapabilir. Genel olarak en yaygın kullanılan tipteki silindirlerdir.
Hidrolik kaplinler için en uygun devir sayısı 1500 d/d' dır. Devir sayısı düştükçe kaplinin taşıyabileceği güç azalır.
Sıcaklık artarsa hacim sabit olduğu için basınçta artacaktır.
Boruların kesiti ve uzunluğu, boru yüzeyinin pürüzlülüğü, akış hızı ve akışkanın viskozitesi son olarak da kullanılan bağlantı elemanları ve boru büküm sayıları, basınç kaybı oluşturan etkenler arasında yer alırlar.
  • Pompanın yıpranmış ya da hasarlı olması
  • Yağın viskozitesinin çok düşük olması
  • Soğutucu ayarı hatalı veya soğutucu kapasitesi yetersiz olması
  • Elektrik motoru veya kaplinin arızalı olması
  • Basınç ayarının yanlış olması
  • Basınç emniyet valfinin kirlilik nedeni ile bloke olması
  • Valflerden kaynaklı yağ kaçaklarının olması
Yağlardaki numara denilen viskozite de aynı şekilde işler. 46 numara hidrolik; 68 numara hidroliğe göre daha akışkandır. Yani daha incedir. 32 numara hidrolik te 46 numara hidroliğe göre daha incedir.
HİDROLİK YAĞINIZ EN ZORLU KOŞULLARDA 5-6000 SAAT ÇALIŞABİLİR! ANCAK, yağımızı çok daha erken sürelerde değiştirmek zorundayız. Yağın değişimine neden kirlenmedir; ÇÜNKÜ makinelerdeki filtrasyon sistemi ince kir partiküllerini temizleyemez.
Hidrolik sistemin ideal çalışma sıcaklığı 45 derece ile 50 derece arasında olmalıdır.
Yükleniyor...